Dine saldiranlar Allah’in nurunu söndüremez

Son dönemde "sosyal medyada" din düsmanligini körükleyen paylasimlar bir Müslüman olarak elbette beni de üzüyor. Her vesilede, her bahanede ve her haberin ardindan gelen yorum bölümüne bakin. Sanki özellikle bir kesim, dine ve dine ait kutsallara saldirmak ve çirkin algi olusturmak için pusuda bekliyor. Biri dügmeye basiyor, gerçek veya feyk hesaplardan berbat ve küfür kokan tweet'ler, paylasimlar ve yorumlar fora ediliyor.
Ortak özellikleri; din ve dine ait veya dine yakin ne varsa hepsine nefret kusmak ve bunlara anlamsizca bir saldiri olusturmak. Mesela, Bati ülkelerinde veya baska bir yerde, kendi dinlerine yönelik böyle çirkin bir organizasyon göremezsiniz. Bu saldiri için illaki, saldiriyi hak eden bir haber veya hadisenin olmasi lazim degil. Bahane çok. Sanal bir hadiseyle dügmeye basiliyor.
Kimi kutsal kitaba saldiriyor, kimi sevgili Elçi'ye hakaret ediyor, kimi ibadete, dini kurumlara ve dini nitelikli her seye saldiriyor. Hakaret ediyor. Yalan yanlis bilgilerle güya dini elestiriyor. Akillarda süphe olusturacak iddialarla sadece çamur atiyor olsa bile zarar veriyor. Izi kaliyor, insanlar kandiriliyor.
Peki; dine karsi birkaç yildir yeni yeni gelisen bu hazimsizligin sebebi ne?
Bu anlamsiz ve neticesiz saldirinin taraflarina sorarsaniz bir kismi siyasi, bir kismi fikri, bir kismi da sahsi bir gerekçe sunacaktir. Bir kismi ikbal, bir kismi mevki ve makam, bir kismi da parasal bahaneyle bir din düsmanligi koalisyonu kurmus durumdalar. Kendilerini bu gerekçelere sigdiriyorlar. Ama bu tür insanlarin diger paylasimlarina bakiyorsunuz, apaçik bir inkâr kokuyor. Hakli veya haksiz hangi bahaneye siginirsa siginsin bu inkârci trollere hatirlatmamiz gereken nokta sudur:
Dikkat edin. Politik, mesrepsel, fikri, irki veya diger bir hazimsizlik veya hassasiyetten dolayi dine yakin olan veya size dini hatirlatan olusumlara olan kininiz sizi Islam'dan uzaklastiriyor olabilir. Degmez. Yanlis yoldasiniz. Bazi kesimler bu tezgâhi bilerek kuruyor. Siz ise herhangi bir gerekçeden dolayi, bu tuzagin içine giriyor olabilirsiniz. Farkinda olmadan dinin disinda görebilirsiniz kendinizi. Bu, benim için önemli degil, benim zaten "Dinim yok" diyenlere söyleyecek bir sözüm yok. Yollari onlara kolay olsun. Zira Allah iyinin de, kötünün de yolunu açar. Hesabi da defteri de gün gelir önümüze koyar.

HER YANLISA KARSIYIZ
Dine uzak belli bir kesim, dini içerikli uyari veya ikazlari söyle etkisiz kilmaya gayret ediyor: "Din adina konusanlar neden diger olumsuzluklari seslendirmiyorlar? Neden susuyorlar?" Gerçek öyle mi? Sanmiyorum. Tarih boyunca dini teblig edenler, milyonlarca din hocasi, bizler; kul hakkini, vicdansizligi, rüsveti, haram parayi, siddeti, her türlü tacizi, hayvanlara uygulanan acimasizligi ve akliniza gelebilecek her olumsuzlugu, onur zedeleyen uygulamayi, kul hakkini gasp etmeyi telin ettik, ediyoruz.
Bunu yaparken de sirinlik için yapiyor degiliz. Bunu birçok din adami yerine getiriyor. Zira din böyle emrediyor. Ama dine ve dine ait her kutsala karsi olup düsmanlik yapanlar, bunlari duymadilar ya da duymak istemediler. Veya görmediler! Zira isin rengi baska. Mesele, dini ve dine bagliligi saglayacak ne varsa hepsini hirpalamak. Onlarin derdi hakikatle degil, Islam'la. Tabii, iyi niyetle bunu sorgulayan, anlamaya çalisan kisi veya kisileri elbette ayri bir yere koymak lazim.
Bir soru soralim bu saldirgan taifeye o zaman: Diyelim ki insanlarin bir kismi dinden uzaklasti, size bunun ne faydasi olacak? Bugün birtakim insani dinden soguttunuz diyelim. Ya yarin? Sonrasi? Hem kendi, hem baskasinin günahiyla huzura çikacaksiniz. Aynen böyle olacak. Allah'a, kitabina ve Peygamber'ine karsi islenen hiçbir küstahlik, ölüm sonrasinda karsiliksiz kalmayacak. Bunu daha ilk durakta görmeye baslayacaksiniz. Sözüm inançsizlara degil. Onlar bir tercihin içindeler. Yaniliyorlar, ama tercih onlarin. Herkes ektigini biçecek. Adli Ilahi geregi herkesin amel defterine yaziliyor. Kur'an bunu söylüyor. Uyariyor:
"Biz her insanin yaptiklarini boynuna doladik. Mahsere isleri boynuna takili olarak gelecekler." (Isra/13)
Bizim tenkit ettigimiz, dine ve inanca düsmanlik edenlerdir. Varligini Islam'a düsmanliga adayandir. Müslümanliktan uzaklasmis bir insan ise hiçbir yere yâr olmaz. Ondan bir mamure çikmaz. Hayatinin ileri safhalarinda büyük bir pismanlik yasar. Gelecegi zikzaklarla dolu yasar. Zira Allah'i anmakla insan huzur bulur. Islam'la huzur bulur. Allah'tan baska hiçbir yerde huzur yoktur.

KIM DINE ZARAR VEREBILIR?
Peki dine karsi olan bütün bu gayretler, çabalar, çirkinlikler, saldirilar Islam'a zarar verecek mi? Dinin gelecegine yönelik bir endiseden dolayi mi bu satirlari kaleme aldim? Elbette hayir. Dinin gelecegi, varligi ile ilgili bir gram tereddüdümüz veya endisemiz yok. Zira isin sahibi Allah'tir. Dilerseniz ayete kulak verin:
"Isterler ki, Allah'in nurunu agizlariyla söndürüversinler. Ama inkârcilar hoslanmasalar da Allah nurunu muhakkak tamamlayacaktir." (Tevbe/32)
Allah'in nuru, Hz. Muhammed (SAV) zamaninda tamamlandi. Bugün Allah'in kitabinda duruyor. Gelecekte de Allah'in nuru, bütün insanliga isik vermeye devam edecek.

DINE HIZMET EDECEK MILLET
Diyelim ki, falanca kavim, millet veya kisiler dinden uzak durdular. Ne olacak? Ne olabilir ki? Olumsuz hiçbir sey olmayacak. Isin Sahibi (CC) ne olacagini buyuruyor:
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki, Allah öyle bir kavim getirecektir ki, onlar Allah'i sever, Allah da onlari sever. Müminlere karsi alçakgönüllü, kâfirlere karsi vakarlidirlar. Allah yolunda cihat ederler ve hiç kimsenin kinamasindan korkmazlar. Iste bu Allah'in diledigine verdigi bir lütuftur. Allah'in lütfu genistir. O her sevgiyi bilir." (Maide/54)

GELECEK ISLAM'INDIR
1400 sene boyunca Islam'a saldirilar oldu. Saldiranlar oldukça Müslümanlar daha da kenetlediler ve din günden güne yayildi. Islam'a kurulan tuzaklar sahibine geri döndü, iade edildi. Böyle olmaya devam edecek. Islam'in aleyhindeki her ses ciliz ve zavallidir.
Gelecekte kimlerin daha çok Islam'a hizmet ettigini görecegiz. Biz olmasak da bizim gelecek nesillerimiz bütün dünyada Islam'in etkinligini ve gücünü daha da net gösterecektir. Merhum sairin dedigi söz hiç de hayal degil:
"Yarin elbet bizim elbet bizimdir,
Gün dogmus, gün batmis ebed bizimdir."
Gelecek Islam'indir. Ileride en çok konusulacak insan Hz. Muhammed (SAV) olacaktir. En çok merak edilen kitap Kur'an olacaktir. Biz olsak veya olmasak da, Rabbimiz hükmünü degistirmeyecek. Gelecekte insanlar öbek öbek Müslüman olacaklar. Kiyamete ramak kala Islam bütün dünyaya hâkim olacaktir. Dini naslar böyle haber veriyor. Ya biz oluruz bu erdemli merhamet çagrisinin basrolünde veya baskalari. Isimler, cisimler, nefesler, nefisler, bedenler, memureler, varliklar her sey ama her sey degisecek. Ama Islam bütün görkemiyle evrende var olmaya devam edecek. Bize düsen ise bu erdemli yürüyüste dinin yaninda yer alabilmektir.

***

MELEKLER NEDEN KANATLI VE KIZ SEKLINDE ÇIZILIYOR? MELEKLERIN CINSIYETI VAR MIDIR?
Melekler Yüce Allah'a ibadet etmek ve kendilerine verilen görevi yapmakla yükümlü olan nurdan yaratilmis kullardir. Meleklerin cinsiyeti yoktur. Yemez ve içmezler. Allah'a isyan etmezler. Sadik ve temiz Müslüman'a bir simgedir ayni zamanda. Kur'an-i Kerim, meleklerin kiz-kadin gibi bir cinsiyetle anilmasini kabul etmez: "Rabbiniz erkek çocuklari seçip ayirdi da kendisine kiz çocuklari mi edindi? Gerçekten çok büyük söz söylüyorsunuz!" (Isra/40). Kiz veya erkek çocuklardan birini Allah'a yakistirmayi Kuran siddetle elestirir. Her sey O'nun mahlukudur. Baska bir ayette de "Onlar, Rahman'in kullari olan melekleri disi kabul ettiler." (Zuhruf/19) denilir. Böylece melekler üzerinde cinsiyet yorumu yapanlarin yanildigi ve haksizlik yaptigi vurgulanir. Ancak meleklerin kanatli oldugu Kur'an'da ifade ediliyor. Bu kanatlarin sekli, mahiyeti, yapisi, yüce Allah'in bildigi gibidir. Kanatlar göge yükselmeyi, engin ufku, haber tasimayi, hizi ve gücü sembolize eder. Melekler bu nedenle de kanatli yaratilmis olabilir. "Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikiser, üçer ve dörder kanatli elçiler yapan Allah'a mahsustur!" (Fatr/1).

Seytan neden yaratildi? Bu âlem bir sinanma ve imtihan âlemidir. Imtihanin tam olmasi için de insanda irade, nefis ve nefsi durduracak vesilelerin beraberinde yaratilmasi gerekiyordu. Melek nasil bu âlemde güzel ilhami, temizligi, dürüstlügü ve Allah'a itaati sembolize ediyorsa seytan da yoldan çikisi, kötülügü ve nefse tapinmayi temsil ediyor. Bunlarin tümünün bileskesi ile imtihan gerçeklesir. Melek varsa, seytan da olmali. Gece varsa, gündüz de olmali gibi. Allah seytani yaratti ve ondan razi olmadigini bize haber verdi. Seytan potansiyel serri temsil eder. Insanoglu ondan sakindirilir. Tipki akrepten, yilandan, zehirden ve kötü olan her seyden sakindigin gibi.
Seytan sahtekârligi, hilebazligi, serri, yaratana karsi inkâri temsil ederken de yine Allah'in yarattigi bu âlemde ve O'nun gözetimi altinda yapmaktadir. Yoksa seytan, Allah'a ragmen bir seyler yapiyor degildir. O, bu âlemde hikmetini Allah'in bildigi sebeplerden dolayi görevinin geregini yapiyor. Bir anlamda bir görevli, sinavin bir parçasidir. Yüce Allah, gönderdigi peygamberler ve kitaplarla seytanin fonksiyonunu bize ögretti. Ve tedbir almamizi da anlatti. Yol gösterdi.
Önümüzde iki seçenek var. Ya peygamberleri dinleyecegiz ya da seytani. Buna söyle bir örnek de verilmistir: Hoca ögrenciye dersi anlatir. Sorular sorar. Dogruyu da ögretir. Sonra sinavda dogru ve yanlis seçenekleri sorar. Ögrenci yanlis seçenege evet derse bunda kendi iradesiyle yanlisa evet demis olur. Bedelini de öder. Özetle, sunu deriz: Seytan dünyadaki imtihan geregi iyiligin karsisinda kötülügü sembolize eden bir varliktir. Seçenekler insana sunuldu. Insanin iradesine birakildi.