Dini içerikli bir sohbet programı düşünün ki, reyting listesinde milyonlarca dolarlık iddialı dizileri, sükseli yarışmaları, haber bültenlerini geride bırakıp birinci sıraya yerleşsin... Dünya üzerinde bunun bir örneği daha yok. ABD'de bazı kablolu/paralı kanallarda pazar vaizlerinin önemli reyting sonuçları aldığını biliyorum ama Prof. Dr. Nihat Hatipoğılu'nun elinde bulundurduğu cazibe potansiyeline kimse yaklaşamadı.
5 Temmuz'un reyting sonuçlarını ele alalım mesela...
Total izleyici grubunda atv'deki Nihat Hatipoğlu ile Sahur programı 3.65 izlenme oranı ve 23.45 izlenme payı ile birinci oldu. Hem de en iddialı aşk dizilerini, yapımı için tonla para dökülen müthiş yarışmaları, onca haber bültenini peşine takarak... Hatipoğlu'nun o gün sunduğu iftar programı ise aynı listede 5'inci olarak yine müthiş bir başarının altına imza attı.
Hatipoğlu'nun başarısı sadece reyting rakamlarından mı ibaret? Tabii ki değil.
Hatipoğlu aynı zamanda en çok 'konuşturan' programların da sahibi. İşte belgesi:
Interpress'ten Deniz Bağcı kardeşimin köşemize ulaştırdığı bilgilere göre Ramazan'ın ilk haftasında ekrana gelen 35 Ramazan programı arasında yazılı medya en çok Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun haberlerine yer vermiş. Hatipoğlu bu süre içinde tam 143 habere konu olurken, en yakın rakibi ise sadece 42 haberde anılmış.
Hocamıza her seçim dönemi öncesinde son derece cazip teklifler geldiğini biliyorum.
Partiler onu kendi listelerinden aday gösterebilmek için çok önemli mevki ve makamlar teklif ediyorlar. Hatipoğlu ise topluma sadece ilim adamı olarak hizmet etmekte kararlı.
İyi ki de öyle yapıyor, iyi ki de siyasete bulaşmıyor.
Nihat Hatipoğlu hocamızın ekran başarısının sırrını bu sütunlarda defalarca analiz ettim.
Her şeyden önce 'aydın' kişiliği, 'hoşgörü' ile bezeli 'mütevazı' tavrı ve pek çok rakibi her Ramazan'da aynı sözleri tekrarlarken, onun 'araştırmacı' kişiliğinin etkisiyle her daim 'yeni' bir şeyler söylemesi halkı cezbediyor.
Vatandaşın sorduğu sorulara her zaman, aldığı ilahiyat eğitiminin gereğince en doğru, en mantıklı, en etkileyici yanıtları veriyor.
Edindiği onca şöhrete, bünyesinde barındırdığı bunca 'etkileme gücüne' rağmen, yetenek ve kuvvetini sadece ve sadece 'Allah yolunda' harcıyor olması ve yıllardır bir gram bile 'kibre' bulaşmaması, kimileri ekranda vaaz vermeyi 'şov ve sansasyon aracı' sayarken, alçakgönüllülüğünden ödün vermemesi onu gerçek bir 'kılavuz' haline getiriyor.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, ülke vatandaşlarının neredeyse yüzde 100'ünün arkasından yürümeye hazır olduğu belki de tek şahsiyet...
Siyasetçiler kim bilir ne kadar kıskanıyorlardır...