G?n?n S?z? :

amoxicillin 500 dosage

amoxicillin 500mg cap sandoz

buy prednisolone liquid

buy prednisolone

antibiotics for flu

buy antibiotics for chickens online antibiotics online for ear infection

order abortion pill philippines

abortion pill philippines blog.endungen.de abortion in philippines

misoprostol philippines

abortion pill philippines

buy low dose naltrexone canada

naltrexone buy uk open buy low dose naltrexone canada
Herhangi bir kişi, mükemmel bir abdest alıp da namaz kılarsa, o namazla gelecek namaz arasında işlediği bütün günahları bağışlanır. (Hadis-i Şerif)
Basından

Türkiye dizilerini tartışıyor / Magazin Servisi (Sabah Gazetesi , 01.10.2011)

11.10.2011

Kaynak

SABAH yazarı Nihat Hatipoğlu'nun dizilerle ilgili kaleme aldığı "Reyting mi önemli, yoksa ahlak mı" başlıklı yazısı sektörde tartışma başlattı

altına alan "Reyting mi önemli, yoksa ahlak mı?" başlıklı yazısı geniş yankı uyandırdı. Hatipoğlu, dizilerin çoğunluğunun aldatma, öfke, hınç, gerginlik, kavga, cinayet, intikam üzerine kurulu olduğunun altını çizdi.

Bu dizilerin yayınlanmasında en büyük suçlunun izleyiciler olduğunu, senarist ve yapımcıların da payının bulunduğunu vurguladı. Bu durumun ticari boyutunun da olduğunu ancak yine de belirli kriterlere di kkat edilmesi gerektiğini belirten Nihat Hatipoğlu, dizilerin kardeşliği teşvik eden, sadakati öngören, şiddeti reddeden, işkenceyi dışlayan, kadının onurunu yükselten, evliliği pekiştiren, aile içi sıcaklığı yansıtan temalar üzerine kurgulanabileceğini de ifade etti. Hatipoğlu, medyayı da birlik olmaya çağırdı. Bu yazının ardından oyuncular, yapımcılar ve senaristler de görüşlerini dile getirdi. Ünlü isimlerin yorumları şöyle:

'Reyting odaklı yayıncılığın eseri'
Birol Güven (Yapımcı-senarist):
REYTİNG odaklı yayıncılığın eseri bu maalesef. İyinin, güzelin filmi de dizisi de olmuyor. Olsa bile izlenmiyor. Yolda yürüyen mutlu bir karı kocaya kimse dönüp bakmaz, kavga ederlerse herkes izler. 'Çocuklar Duymasın'da Meltem ile Haluk mutlu bir aile tablosu çizince kimse izlemiyor. Ne zaman boşanmaya karar veriyorlar, reytingimiz artıyor. İlginç olayın yaşanmadığı diziye reklam verilmez. Şimdilerde çocukların televizyon izlediği saatlerde öyle hikayeler anlatılıyor, öyle sahneler yayınlanıyor ki insan gözlerine inanamıyor. Yayıncının, yapımcının çok seçici olması gerekiyor.

'Hem eleştiriyoruz hem izliyoruz'
Nilüfer Açıkalın Oğuz (Oyuncu):
NİHAT Hatipoğlu'nun kaygısını yaşayan bire bir muhatap olduğum birçok izleyici var. Sorun şu ki herkes hem eleştiriyor hem de izliyor. Herkes hem katil hem kurban. "Birçok can sıkıcı, sinir bozucu konu var" diyorlar. O halde izlemeyin. Televizyonların kapatma düğmesi var. Onu kullanıp gerçek hayata dönsünler. Özellikle çocukların ruhsal dengeleri açısından zararlı olabilecek izlenceleri aile reisleri bilirler, hissederler ve onları korurlar.

'Topyekûn sistem değiştirilmeli'
Umut Kurt (Oyuncu):
NİHAT Hoca'ya katılıyorum. Bu çarpık ilişkiler, tecazüvler, şiddet sahneleri hep reytinge hizmet eden şeyler. Burada hangi dizinin ya da programın ne söylediğine değil ne kadar izlendiğine bakılıyor. Bu sadece TV sektörünün tek başına yapacağı kurtulacağı bir durum değil. Gazetelerde de arka sayfa güzellerinin kaldırılması, magazin figürlerinin sınırlandırılması gerekir ki işler sağlıklı yürüsün. Televizyon kendini düzeltir gazete aynı kalırsa yine yerimizde sayarız. Bence topyekûn bir sistem değişikliğine gidilmeli ama işin içinde para olduğu sürece bu da çok zor gözüküyor.

'Toplumun değer yargısı çürüyor'
Salih Kalyon (Oyuncu):
NİHAT Hoca çok doğru söylemiş. Yıllardır bu sektörün içindeyim bu reyting sistemi nasıl işler bilmiyorum. Yapılan dizilere baktığımda amacın toplum değerlerini aşağıya çekmek, değer yargılarını çürütmek olduğunu görüyorum ve üzülüyorum. Çocuğumuzla izleyeceğimiz sağlıklı bir aile dizisi göremiyoruz. Bu bilinçli yapılan bir şey bence. Halka ne verirsen o olur. Anadolu'da bir söz vardır: Gökten ne yağdı ki yer kabul etmedi? Seyirciye doğruyu verirsen doğruyu izler.

'Çocuklar izliyor, ölçüyü kaçırmayın'

FATİH AKSOY (YAPIMCI): Diziler, romanlar, filmler normal insanları anlatmaz. Sıradışı insanları anlatır. Diziler topluma ayna tutmaz, toplumun konuşmak ve izlemek istediği kişileri ve hikâyeleri sunar. Türk halkı bu hikâyeleri dinlemek istiyor. Mahalleye dedikodusu yapılabilecek birisi taşınınca mahallenin ahlakı bozulmaz.
ŞÜKRÜ AVŞAR (YAPIMCI): Kesinlikle bu tarz şeyler ahlak kuralları dahilinde yapılmalı. Çünkü bu tarz dizileri gençler, çocuklar ve yaşlılar da izliyor, ölçüyü kaçırmayın. Her şey ahlak kanunları içerisinde olmalı. Yapımcılar da senaristler ve bu durumu gözardı etmemelidir. Bazen reyting uğruna yapılmaması gereken şeyler yapılıyor.

YARIN: Kadir İnanır: "Yozlaşmadan değerlerimizi korumalıyız" Yavuz Seçkin: "Biz Dallas'la büyümüş milletiz. Entrikacı halkız"

27.07.2024 Ezan Vakitleri
?msak : 04:01   ?kindi : 17:11
G?ne? : 05:48   Ak?am : 20:33
??le : 13:16   Yats? : 22:12
      Duyurular
19.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Zikirle arinma zamani" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devam?...
12.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ticari ahlakimizi sorgulayalim" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilir
Devam?...
05.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Baska Türkiye yok" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devam?...
      Ziyaret?i
                   Say?s?
Aktif : 1705
Bug?n : 902
Bu Ay : 289212
Bu Yil : 2126611
Toplam : 185200226
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini S?zl?k