İhsan, Allah'ı görür gibi ibadet etmektir. Allah'a tam bir bağlılıktır. İhlas, riyadan, şirkten uzak ibadeti Allah için yapmaktır. Nimette, mümin kardeşinizi tercih etmektir
İhsan makamını hedefleyiniz. Nedir ihsan? Allah'ı görür gibi ibadet etmektir. Rabb'e tam bir bağlılıktır. İhlas; katışıksız, şirkten, riyadan, ucubdan uzak, ibadeti Allah için yapmaktır. İsar'da bulunun. Yani nimette mümin kardeşinizi tercih ediniz. Zorlukta ise kendinizi ondan öne geçiriniz. Peygamberimiz'in (s.a.v.) sünnetine tabi olunuz. Onu örnek edininiz. İbadet ve yaşantıda dengeli ve ölçülü olunuz. Orta yolu takip ediniz. Ne cimri olunuz, ne de müsrif. Orta yolu takip ediniz. Kendi nefsinizin ayıpları ile meşgul olup başkalarının ayıpları ile uğraşmayı terk ediniz. Merhametli olunuz. Yaratıklara iyi davranınız. Hayvanlara eziyet etmeyiniz. İşçinize, elinizin altındakilere merhametli ve toleranslı olunuz. İnanılması gereken inanç esaslarına tam teslim olunuz. Cimrilik yapmadan, Allah için harcayınız. İyiliği emretmekten, kötülükten sakındırmaktan uzak durmayınız. İnsanların arasını düzeltmeye çalışınız. Bir bölen olmayınız, toparlayıcı olunuz. Her türlü iyiliğin ibadet olduğunu, sadaka olduğunu unutmayınız. Hatta yerdeki çöpü kaldırmak bile böyledir. Edep sahibi olunuz. En büyük hazine edeptir. İnsanı cennete götüren şey Allah'a karşı edeptir. Allah'a yakın olan insanlara saygılı davranınız. İnsanları, din kardeşlerinizi sevindiriniz. Öğretmek ve terbiye etmek kasdı ile irşatta bulununuz. Selamı yayınız ve hatta selama önce siz başlayınız. Komşunuza ikram ediniz. Komşu komşuya mirasçı olacak kadar yakındır. Neredeyse mirasçı kılınacaktı. Başkasının size yaptığı az iyiliği çok görünüz, küçük görmeyiniz. Hediyeye hediye ile karşılık veriniz. İnsanlar arasındaki gücünüzü hayırda kullanınız. Hiçbir zaman zalim olarak anılmayın. Bütün gücünüzü hayırda harcayınız. İnsanlara güleryüzlü davranıp hep müjdeleyici olunuz. Tebessüm ve güleryüzlü olmak bir sadakadır. Bunu insanlardan esirgemeyin. Zengine alçakgönüllü, garibana despot olmayınız. Bu münafıklıktır. Dünya menfaati için el, etek öpen insanları yanınızdan uzaklaştırınız. Hemen tevbe ile günahları terk ediniz.
GÖSTERİŞİ TERK EDİN
Sizi fazlaca övenin ikiyüzlü olduğunu, menfaat peşinde olduğunu unutmayınız. İyilik ve takvada yardımlaşınız. Acele davranmayın. Acele karar vermeyiniz. Bir karar vermek için (sert bir durumda) en az 1 gün bekleyin. Evinizi ve geçiminizi düzene koyunuz. Dışarıya cömert, evinize cimri olmayınız. İbadet niyetiyle zaman zaman düşünün. Hayatınızı, geleceğinizi düşünün. Kibirlenen kişiye itibar etmeyiniz. Yanından uzaklaşın. İnsanlara kıymeti ölçüsünde muamele ediniz. Düşkün karakterleri övmeyin, ahlaklı insanı da yermeyin. İnsanların hatalarını görmezden geliniz. İnsanlardan gelecek eza ve sıkıntılara Allah rızası için katlanmaya çalışınız. Başarılı bir insanı kutlamayı biliniz, bir şey kaybetmezsiniz. İnsanlara zarar vermeyiniz, insanların sırlarına ulaşmaya çalışmayın. Gizliyi ifşa haramdır. Gösterişi terk ediniz. Allah'ın verdiği nimetleri anınız. Ve nimeti paylaşarak hakkını veriniz. Din kardeşinize iyiliği çoğaltınız. Güzel giyinmek kibir değildir. Kibir başkasını küçük görmektir. Büyük zatlar temiz ve güzel giyinirlerdi. Güzel giyininiz. İnsanları güzel isimlerle isimlendiriniz. Çirkin lakapları var ise terk ediniz. Aileye, çoluk çocuğa harcamada cömert davranınız. Zulümden, yasak ve töhmet getirici söz ve yerlerden uzak durmak lazım. Yanlış anlaşılmadan şiddetle kaçınınız. Allah'ın emirleriyle barışık yaşayınız. Allah'a güveniniz, O sizi yalnız bırakmaz. Nefisle cihad ediniz. Nefsinize direnin. Her istediğini yapmayın. Allah için seviniz, yakınlaşın ve Allah için uzaklaşın.
YÜCE ALLAH KONUŞUR, EMREDER
Uhud harbinde Peygamber Efendimiz'in amcası Hz. Hamza'yı (r.a.) şehit eden Vahşi, Resulullah Efendimize, "Ben Müslüman olmak istiyorum. Ama Kuran'da, 'Ve onlar ki Allah'ın beraberinde diğer bir ilaha dua etmezler, Allah'ın haram kıldığı nefsi haksız katleylemezler ve zina yapmazlar. Her kim de bunları yaparsa ağır cezaya çarpar'(Furkan, 6) ayeti beni İslam'dan men ediyor. Zira ben sayılan bu üç günahın hepsini yaptım. Benim için bir tövbe imkânı var mı?" diye Mekke'den bir mektup yazdı. Bunun üzerine Furkan Suresi'nin, "Ve her kim tövbe edip de salih amel işlerse o muhakkak Allah'a makbul olarak döner" mealindeki 71. ayeti kerimesi nazil oldu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu ayeti kerimeyi Vahşi'ye yazıp gönderdi. Vahşi, "Bu ayette iyi amel yapma şartı var. Ben iyi işleri, amelleri belki yapamayabilirim. Başarılı olabilir miyim bilmiyorum ?" diye bir mektup daha yazdı. Bunun üzerine, "Doğrusu, Allah kendine şirk koşulmasını mağfiret etmez, ondan berisini dilediğine mağfiret buyurur" (Nisa Suresi, ayet 4) mealindeki ayeti kerime nazil oldu. Peygamber Efendimiz, bu ayeti kerimeyi de Vahşi'ye yazdı. Vahşi tekrar, "Bu ayeti kerimede de Allahu Teala dilediğine mağfiret eder şartı var. Allah (c.c.) beni bağışlamayı diler mi, dilemez mi bilmiyorum ?" diye yazınca, "Ey nefisleri üzerinde israfta bulunmuş kullarım! Allah'ın rahmetinden ye'se (ümitsizliğe) düşmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah günahların hepsini mağfiret eder. Muhakkak ki o çok gafur ve rahimdir" (Zümer Suresi, ayet 53) mealindeki ayeti kerime nazil oldu. Resulullah Efendimiz, bu ayeti kerimeyi de Vahşi'ye bildirdi. Vahşi bu ayeti kerimede hiçbir şart bulamadı ve Medin e - i Münevv e r e ' y e gelip Müslüman oldu. Hz. Hamza (r.a.) gibi bir insanı şehit eden bir köleye, insan olduğu için verilen değer. Bu kişi hakkında tam üç ayet iniyor ve Hz. Peygamber, Vahşi'ye engel olmuyor, olamıyor.Çünkü vahiy inince, aradan perdeler, aracılar ve talepler kalkar. Yüce Allah konuşur, emreder. Bu olaydan sonra Vahşi, bizim için Hz. Vahşi'dir. Sahabidir. Saygıyla anılır. İşte bu kadar, ötesi yok. Bu olay insanlık için başlı başına bir ibret vesikasıdır.