G?n?n S?z? :

buy viagra tablet

best place to buy viagra online

buy accutane europe

accutane without insurance reddit link buy accutane uk

buy naltrexone uk

buy naltrexone uk

accutane without birth control reddit

accutane without side effects click here accutane without dermatologist

purchase abortion pill online uk

purchase abortion pill online uk westshoreprimarycare.com abortion pill online

cheap abortion pill

buy abortion pill uk read order abortion pill
Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir. (Hz. Ebubekir)
14.12.2012 - Kaynak


Hayata veda eder gibi namaz kıl


Böyle buyuruyordu Hz. Peygamber (s.a.v.). Biraz sonra hayata veda edecek olanın namazı gibi namaz kılınız. Bu namaz sizin son namazınız olabilir. Öyle bir namaz kılınız ki işlemiş olduğunuz bütün günahlarınızı bu namazda affettiriniz.
Büyük zatlar namaz kılarken işte böyle kılarlardı.
İşte onlardan bir demet. Bunları okurken kendi namazınızla onların namazını teraziye koyalım

Mevlana'nın namazı

Bazen bütün bir gece kıyam ederdi. Ayakta dururdu. Bazen bütün bir gece secde ederdi. Bazen de bütün bir gece rükûda bulunurdu. Secdedeyken huzurda bulunmanın endişesinden titrerdi.
Konya'nın soğuk gecelerinde sabaha kadar namaz kılardı. Odası bazen soğurdu. Gözyaşları sakallarının üzerine damlardı. Gecenin ayazında gözyaşları sakalında donardı. Sabahleyin sakalı bir tutam buz haline gelirdi ama o bunun farkında bile olmazdı çünkü namazda kendinde değildi.

Fudayl bin İyaz'ın namazı

Mekke'de mualla mezarlığında gömülü Allah dostu. Abdest alır, sabaha kadar nafile namaz kılardı. Mahşer âlemini anlatan ayetleri okuyunca ağlardı. Şöyle seslenirdi. "Geceleri Yüce Rabbimiz tecelli eder. Şöyle der. Hani gündüzleri beni sevdiğini iddia edenler hani neredeler. Gece âşıklar buluşmaz mı? Sevdiği için fedakârlık yapmaz mı? Secde edenler hani neredeler?

Bağdatlı Cüneyd'in namazı

Geceleri karanlıkta namaz kılardı. Öldükten sonra kendisini rüyada gördüler. Kendisine rüyada sordular, Allah nasıl muamele etti. O şöyle cevap verdi: "Her şey bomboşmuş. İlim hayır, iyilik, sadaka bütün bunlar yüzüme çalındı. Çünkü bunların çoğunda gösteriş içindeymişim, hepsi elimden alındı. Sadece gece karanlığında yaptığım secdeler kaldı. Onların hatırına Allah bana merhamet etti.

Hz. Ali'nin namazı

Bir gün büyük imam sabah namazını kıldıktan sonra yüzünü cemaate çevirdi. Dalgın olduğu belliydi. Şöyle konuştu: "Ben Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ashabını gördüm. Efendimizin yanında büyüdüm. Şimdi onlar gibisini göremiyorum. Onların gözlerinde sabaha kadar namaz kılanların ışıltısı vardı. Geceleri sehere kadar namaz kılarlardı. Kuran okurlardı. Mahşer âlemini anlatan ayetleri okurken ağlarlardı. Fırtınalı günde ağacın sarsıldığı gibi sarsılırlardı. Sizlerde onların simasını göremiyorum."

Ahmed bin Hanbel'in (Hanbeli mezhebinin kurucusu) namazı

O da namaz esnasında kendisini mana âleminde kaybedenlerdendi. Bazen bütün bir gece secde ile meşgul olurdu. Namaza çok düşkündü. Bir gün bir öğrenci talebe olmak için yanına gelir. Talebe olacaktır. İmam Ahmed öğrenci olarak yanına alacağı kişiyi denemek ister. Öğrencinin yatacağı odaya başucuna abdest alacağı su dolu testi bırakır. Sabahleyin testideki suyun kullanılmadığını görünce talebesine şöyle der: "Gece Allah için uykunu bozup namaz kılmamış, zikir yapmamışsın. Sen benden yararlanamazsın. Ben ilmi, maneviyatı olmayana vermem. Hadi yolun açık olsun. Git."

Bişr-i Hafi'nin namazı

Kendisine soruyorlardı. Neden sabaha kadar namaz kılıyorsun. O şöyle cevap veriyordu: Allah, Yüce Peygamberimizin gelecek günahlarını bile affetmiş olmasına rağmen o, sabaha kadar namaz kılardı. Secde ederdi. Bir günahının bile affedildiğini bilmeyen ben nasıl secdeden kalkarım.

Süfyanı Sevri'nin namazı

Nasıl ibadet edelim diyene şöyle cevap veriyordu: "Uzun ve sonsuz bir âlem için namaz kıl ve çok secde et. Bil ki bir gün hesap etmediğin bütün sorularla karşılaşacaksın."

Hz. Hüseyin'in namazı

Abdest almaya kalktığında yüzü sararırdı. Namaza durduğunda rengi atar, heyecanı artardı. Mosmor olurdu. "Neden" diye sorulduğunda şöyle derdi: Çünkü biraz sonra Yüce Rabbimin huzuruna çıkacağım. Nasıl heyecanlanmayayım.

Mısırlı Zünnun'un namazı
Şöyle diyorlar. Namaz kılmaya kalktığında tekbir alacağında 'Allah' diye seslendiğinde rengi atar nefesi kesilirdi. Öldüğünü sanırdın. Sanki bütün kâinat donup kalırdı. 'Ekber' diyemeyecek sanırdınız. Neden sonra 'Ekber' dediğinde tüyleriniz diken gibi olurdu. Sadece 'Allahu Ekber' demesi bile yüreğindeki takvayı anlatmaya yeterdi.
Son söz: Bunlar böyle namaz kılarlardı. Namazları riyadan uzaktı. Allah içindi. Sadece namaz kılmıyor, namazı yaşıyorlardı. Namaz ahlaklarına sinmişti. Gayeleri Allah'tı. Rızaları Allah içindi. Namazları da Hz. Peygamber'in (s.a.v.) namazına benzerdi. Bir vakit namazı kaçırdıklarında dünyaları alt üst olurdu. "Namazını mı alalım canınızı mı" diye sorulduğunda canlarını feda ederlerdi. Kuran-ı Kerim'im övdüğü gerçek namaz kılanlar, namazda huşu duyanlar işte bunlardı. Bizim namazımız bunların namazı yanında sanki hiç kılınmamış gibi değil mi? Rabbim size ve bize hepimize merhamet etsin. Korkarım ki mahşer âleminde kıldığımız namazlar eski bir elbise gibi dürülür ve yüzümüze çarpılır... Peki ya hiç namaz kılmayanların hali ne olacak? Varın bunu siz düşünün.

Bir hadis
Allah zalime mühret verir. Ceza vereceği zaman geldiğinde ise ona göz açtırmaz. Onu helak eder. Zalimi o an Allah'ın elinden kimse kurtaramaz. (Hadis şunu gösteriyor; Allah zalimin zulüm işledi-ğini görüyor, onu hesabına yazıyor ama zamanını bekliyor. Takdir ettiği zaman gelince de mutlak manada azabını indiriyor. Çünkü Allah razı olmasa bile kıyamete kadar küfre müsaade edecek. Ama zalime müsaade etmeyecektir.) (Müslim, Birr, 61)



Ey...
Ey daima verip karşılığında hiçbir şey almayan.
Ey Vicdanın ve aklın egemenliğini yüceltip kulu kula kulluktan kurtaran.
Ey köleleri yerden kaldırıp efendi yapan ve ama efendiliği hiç arzu etmeyen.
Ey bütün hayatını 15m2'lik odada geçirip orada hayata veda eden.
Ey hem baba, hem eş, hem dede, hem amca ve hem dayı olan.
Ey bütün varlığı aziz bilen ve bütün hayatı boyunca insanlık sorunuyla uğraşan.
Ey tebessüm ederek gülen, güldüğünde yüzü ay parçası gibi parlayan.
Ey geceleri ayaklarının altı şişecek kadar kıldığı namazın kıyamında uzun uzun ayakta duran.
Ey kendisini görenlerin heyecanlandığını hissettiğinde kendine gel arkadaşım! Benim sizden farkım yok. Tek farkım bana vahiy geliyor olmasıdır. Ben de sizin gibi Mekke'de kurutulmuş et yiyen bir kadının çocuğuyum diyen.
Ey Cebrail'le muhatap olan göğün efendisi Ey Hz. Amine'nin rüyası, Hz. İbrahim'in duası, Hz. İsa'nın müjdesi.
Ey mahşer âleminin imamı, sultanı, Peygamberlerin sığınağı, şefaatin merkezi.
Ey mezarda; 'Peygamberin kimdi' diye sorulduğunda adını sayıklayacağım.
Ey son nefeste tertemiz simasını görüp hayata veda etmeyi arzu edip, ebedi dualarımın baş tacı ettiğim.
Ey yaşlandığı son iki-üç yılında yürürken bastona dayanan ve attığı her adımda Rabbini zikreden varlığın en güzel dedesi.
Ey sayısız mucizenin sahibi, uğruna yağmur indirilen, ey cömert el.
Ey mübarek parmaklarıyla gökteki ayı ikiye bölen ve en azılı putperestlerin göğsüne imanı ilmik ilmik işleyen.
Ey asil, ey şerefli, ey onurlu, ey haysiyetli, ey merhametli.
Ey siyasette ebedi liderim, ey baş tacım, ey namazda imamım, ey önderim, ey hayatta yol göstericim.
Ey dünya vurgunum. Ey ahret ümidim, ey rehberim.
Ey karanlık gecede dolunayım, ey apaçık günde güneşim.
Ey susuz kaldığım çölde vaham, suyum, gökten inen yağmurum.
Ey varlık gayem, ey uykudaki sayıklamam, ey konuşmalarımın ikinci hecesi.
Ey divanesi olduğum, kapısında el pençe durduğum, ey maşukum, ey hazzım, ey aşkım.
Ey nefesim, damarlarımda gezinen kanım, nur yüzlüm, ay yüzlüm, güneş yüzlüm.
Ey Peygamberim, Ey Resulüm, Ey Muhammed'im (s.a.v.)!
Ebedi imamımsın, ebedi liderimsin, ebedi övüncümsün, yolun yolumdur, izin izimdir, emrin emrimdir, sözün sözümdür, ahdin ahdimdir, vuslatın vuslatımdır, zindanın zindanımdır, cennetin cennetimdir. Düşmanın düşmanımdır. Dostun dostumdur.


Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Bizi aldatan bizden değildir (26.04.2024)
  Sosyal medya kirliliğine dikkat! (19.04.2024)
  Ramazan sonrası yapmamız gerekenler (12.04.2024)
  İdeal Müslüman nasıl olmalı? (09.04.2024)
  Mazlumun sahibi Allah’tır (08.04.2024)
  Allah’ın örttüğünü siz de örtün (07.04.2024)
Sayfa Başı
26.04.2024 Ezan Vakitleri
?msak : 04:25   ?kindi : 16:55
G?ne? : 06:02   Ak?am : 20:02
??le : 13:07   Yats? : 21:32
      Duyurular
26.04.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Bizi aldatan bizden degildir" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsi
Devam?...
19.04.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Sosyal medya kirliligine dikkat!" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabil
Devam?...
12.04.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ramazan sonrasi yapmamiz gerekenler" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuya
Devam?...
      Ziyaret?i
                   Say?s?
Aktif : 2268
Bug?n : 1280
Bu Ay : 304668
Bu Yil : 1316534
Toplam : 184390149
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini S?zl?k