G?n?n S?z? :

female viagra review

female viagra

mail online tamoxifen

tamoxifen uk price motoblog.benndorf.de mail online tamoxifen

Amitriptyline for Back Pain

buy amitriptyline

clomid uk success rates

clomid uk pct blog.halan.se buy clomid tablets

purchase abortion pill online

abortion pill usa legal blog.sportsonline.com.au where to buy abortion pill in usa

sertraline online

buy sertraline 100mg link sertraline visa

where can i buy naltrexone online

where to buy low dose naltrexone click buy naltrexone online india
Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebubekir (r.a))
08.05.2009 - Kaynak


Mardin'deki katliam neyin habercisi?


HADİS kitaplarının en dikkat çekici bölümlerinden birisi "Kitabü'l Fiten" denilen bölümdür. Kitabü'l Fiten (Fitneler Kitabı), isminden de anlaşıldığı gibi uzak veya yakın gelecekte ve özellikle kıyametten önceki dönemlerde dünya coğrafyasında meydana gelecek karışıklıklar, dengesizlikler, fesat ve fitneleri konu alır.


Hz. Peygamber'in (SAV) bu bölüm içinde derlenen sözleri son derece çarpıcı bilgileri kapsar. İnsanların nasıl değişeceği, dengelerin nasıl bozulacağı, sosyal bünyede nasıl tahribatlar meydana geleceği ve kıyametten önce nelerin olacağı bu hadislerde rahatça görülebiliyor. Bu hadisleri okuduğumuzda Peygamberimizin geleceğe ait bilgilerle donatıldığını ve olacak bazı olaylara işaret ettiğini görebiliriz.

Kısacası, Hz. Peygamber'in bugünün ve yarının dünyasını -en azından nasıl fesada uğrayacağı noktasında- bir kuşbakışı yaptığını bu hadisleri okuduğumda anlayabiliyorum. Yüce Allah dilediğinde peygamberlerini gelecek hakkında bilgi sahibi kılabilir.

* * *

Bu bölümünde yer alan manidar hadislerden birisi de "herc" kavramıyla ilgili hadistir. Hz. Peygamber, bu hadiste şöyle buyurur: "Kıyamete yakın dönemde şüphesiz bir herc olur." Bu sözü duyan sahabe sorar: "Ey Allah'ın Resulü, herc ne demektir?" Peygamberimiz, "Öldürmek, öldürmek, öldürmek" cevabını verir. Sahabe, "Zaten biz müşriklerle savaşıyoruz" deyince Peygamberimiz uyarısının yanlış anlaşıldığını anlar ve şöyle cevap verir:

"Herc, müşriklerle savaşmak değildir. Lakin bazınız bazınızı öldürecek, hatta adam komşusunu, amcasının oğlunu ve akrabasını öldürecektir." Peygamberimizin bu sözleri üzerine şöyle sorarlar: "Ey Allah'ın Resulü! O gün akıllarımız başımızda olduğu halde mi birbirimizi öldüreceğiz." Efendimiz cevap buyurur: "Hayır, o zamanki halkın çoğunun akılları alınacak ve akılsız birtakım düşük adamlar, o dönemlerin adamları olacaktır." (İbn Mace, Fiten hd: 3959)

Yukarıdaki hadisin benzeri olan bir başka rivayette Peygamberimiz bu kaos ve çılgınlık dönemini şöyle özetliyor: "Zaman yaklaşır, ilim noksanlaşır, şiddetli cimrilik kalplere konulur. Fitneler meydana çıkar ve herc çoğalır. Herc, katildir, insan öldürmektir." (İbn Mace, Fiten hd: 4052)

Henüz bu dönemi yaşamadığımızı ümit ederek şöyle bir soruyla devam edeyim. Bu hadise neden yer verdim. Kıyamet yakındır, kıyamet kapımızda demek için değil tabii ki, onun ne zaman olacağını ancak Yüce Allah bilir. Bizler, Kuran-ı Kerim ve sahih hadislerde belirlenmiş olan küçük ve büyük alametlerden ancak kendimize bir yol haritası çizebiliriz, ötesini Allah bilir.

Birkaç gün önce Mardin'de meydana gelen katliam üzerine bu hadisi hatırlatmak istedim. 44 insanımız hunharca katledildi. Öldürülenler içinde çocuklar vardı, hamile kadınlar vardı. Namaz için camiye toplanmış insanlar vardı. Gelin vardı, damat vardı. Köye yeni tayin edilmiş imam vardı. Tümünün şehit olduğuna inanıyorum. Çünkü günahsızlardı, çünkü mazlumlardı, çünkü iffet ve onurlarıyla nişan yapmak için bir araya gelmişlerdi. Çünkü namazdalardı.

Peki ya onları katledenler?.. Olayın sebebi, gerekçesi veya diğer teferruatı hiç önemli değil. Çünkü hiçbir gerekçe böyle bir cinayete, katliama cevaz veremez. Hiçbir din, hiçbir örf veya gelenek, hiçbir felsefe, hiçbir cinnet böyle bir katliama olur veremez. Cinnet bile, böyle bir cinnetten utanır, ar duyar, darlanır. Bu manevi bir dağılma halidir. Çökme halidir. Allah'la bağları koparma halidir.

Bu menfur olaydan sonra her birimiz oturup düşünmeliyiz. Hz. Ádem ve Hz. Havva'nın çocukları nasıl olur da birbirlerine karşı bu kadar cani, bu kadar acımasız olabilirler. Böyle bir katliam ancak bir ülke istila edildiğinde yaşanmıştır. Kadın ve çocukları ağır silahlarla tarayacak ve bombayla parçalayacaksın. Sonra erkekleri de namaz kılarken öldüreceksin. Bu kadar tasarlayarak, sinsice cinayeti kimin, hangi kimliğin işlediğinden çok hangi ruh haliyle işlendiğini anlamaya çalışıyorum. Ama imkánsız. Kavramakta zorlanıyorum.

Yapmamız gerekenler var. Hem de acil bir şekilde, içimizde gizli-saklı dolaşan cani ruhları tedavi etmek için genel anlamda bir seferberlik başlatmalıyız. TV'lerde, gazete ve kitle iletişim organlarında daha etkin bir şekilde insanımızı bilinçlendirmeliyiz. Her törenin kutsal olmadığını anlatmalıyız. Kutsal kitabı bir daha, bir daha okumalıyız. İnsan öldürmeyi meşru saymanın ilahlık taslamak anlamına geldiğini anlatmalıyız. Öldürmeye değil, yaşatmaya özendirmeliyiz. Yazımızda, çizgimizde, dizimizde, TV'mizde bunu yapmalıyız.

* * *

Dünya sakinlerinin bu katliam karşısında nasıl bir Türkiye hayal ettiğini sanırım hepimiz düşünüyoruz. Kimse bu cinayetin katillerinin kimliğini dinle özdeş sayma kolaylığına sığınmasın. Bu cinayeti işleyenlerin yakınındaki insanların, arkadaşlarının da bizlere yardımcı olmaları gerekir. Çünkü yeni faciaların önüne ancak böyle geçebiliriz. Ayrıca bu denli, kanlı egoları ıslah edemediysek milli eğitimimizden medyamıza, Diyanet'ten baba ve annelere kadar herkes kendisine düşen sorumluluğu paylaşmalıdır.

Evet, belki kıyamete daha çok var. Belki yol daha uzun. Ama Hz. Peygamber'in işaret ettiği "herc"in bir türünü yaşadığımızı apaçık görüyoruz. Öldürülenler niye öldürüldüklerini bile anlamadan hayata veda edip gittiler. Ya öldürenler, onların nasıl bir ruh haline sahip olduğunu sanıyorum hepimiz birbirimize sormaya devam edeceğiz.


Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Zikirle arınma zamanı (19.07.2024)
  Ticari ahlakımızı sorgulayalım (12.07.2024)
  Başka Türkiye yok (05.07.2024)
  Hangi kurtarıcıyı arıyorsunuz? (28.06.2024)
  Hz. Aişe, Peygamber Efendimizle evlendiğinde kaç yaşındaydı? (21.06.2024)
  Gençlerle hasbihal ettim (14.06.2024)
Sayfa Başı
27.07.2024 Ezan Vakitleri
?msak : 04:01   ?kindi : 17:11
G?ne? : 05:48   Ak?am : 20:33
??le : 13:16   Yats? : 22:12
      Duyurular
19.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Zikirle arinma zamani" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devam?...
12.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ticari ahlakimizi sorgulayalim" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilir
Devam?...
05.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Baska Türkiye yok" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devam?...
      Ziyaret?i
                   Say?s?
Aktif : 3372
Bug?n : 4365
Bu Ay : 292675
Bu Yil : 2130074
Toplam : 185203689
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini S?zl?k