G?n?n S?z? :

viagra asda

buy viagra jelly xn--sorpendlerklub-sqb.dk viagra boots

clomid uk success rates

buy clomid tablets

buy naltrexone online india

naltrexone buy uk conwaykennels.com buy low dose naltrexone canada

nerve pain in hand amitriptyline

nerve pain amitriptyline

amitriptyline 25mg

buy amitriptyline

abortuspil online

abortuspil kopen

sertraline mastercard

antidepressant sertraline link buy sertraline

how to buy naltrexone

buy naltrexone
Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)
03.05.2013 - Kaynak


Mazlumlar! Ayağa kalkın! Hz. Muhammed (s.a.v.) geçiyor


Ey dünyanın bütün mazlumları ayağa kalkın! Ümitlenin, mazlumların dayanağı olan Hz. Muhammed (s.a.v.) geçiyor.
Ey dünyanın ezilmiş halkları, horlanmış toplumları ayağa kalkın. Şu çağları aşıp gelen Hz. Muhammed'dir (s.a.v.).
Ey dünyanın hakları gasp edilmiş, sömürülen halkları ayağa kalkın; şu geçen tabuları yıkılmış olan Hz.
Muhammed'dir (s.a.v.).
Ey dünyanın ezilen ve horlanan kadınları! Ayağa kalkın, şu geçen özgürlük Peygamberi Hz.
Muhammed'dir (s.a.v.).
Ey vücudu bombalarla parçalanmış, elinden ekmeği alınmış, oyuncağı kırılmış, uçurtması parçalanmış, yüzü siyaha bulaşmış çocuk! Yüzündeki tozları sil, kurtarıcın Hz. Muhammed (s.a.v.) geçiyor.
Ey köprü altında mendil satan, koltuğu altında boyacı kutusuyla sokak sokak gezinen, öksüzler yurdunda büyümüş annesiz babasız çocuk ayağa kalk! En büyük yetim Hz. Muhammed (s.a.v.) geçiyor.
Ey savaşın yetimleri, patlamış bombaların en mağdurları, ey ezilmiş olan Müslüman'ın, Hıristiyan'ın, Yahudi'nin, Ateist'in, Budist'in, Brahmanist'in, Şintuist'in, mağdur çocukları! Ey hangi dinden ve ırktan olursa olsun, maddeye tapınmış, menfaatini ilahlaştırmış, şımarık burjuvanın, küfür baronlarının ezdiği çocuklar! Ayağa kalkın, dünya çocuklarına özgürlük vaat eden Hz. Muhammed (s.a.v.) geçiyor.
Ey uyuşturucu simsarlarına, sahte gülücüklerin dünyasına, neon ışıklarının furyasına, silah tüccarlarının doymaz iştahlarına, şeytan tapınaklarının gizemli âlemine, insan düşmanı - insan görünümlü- iblislere kurban olan dünyanın gençleri! Toparlanın. Gençlerle dünyanın en büyük inkılabını gerçekleştirmiş olan Hz. Muhammed (s.a.v.) geçiyor.
Ey dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun, inleyen, sızlayan, sızlanan, gözyaşı döken, aç kalmış, ilaçsız kalmış, medetsiz kalmış, ezilmiş, horlanmış, istismar edilmiş, hukuku çiğnenmiş, eğitim hakkı elinden alınmış, diktatörlere mahkum edilmiş, dünyanın bütün mağdurları!
Sevinin, şu geçen sizin bütün hastalıklarınızın tabibi olan Hz. Muhammed'dir (s.a.v.).

***

Siyah kadının oğlu!
Medine'de bir gün. Sahabe kendi aralarında oturmuşlar, sohbet ediyorlar. Kimler mi var? Hz. Halid, Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz. Bilal, Hz. Ebu Zerr. Bir konuda yoğunlaşmışlar.
Tartıştıkları konuda Hz. Ebu Zerr (r.a.) görüşünü söyler. Biraz da ısrar eder görüşünü kabul ettirmek için. Hz.
Bilal
ise, "sana katılmıyorum" der. "Bu teklifin makul değildir, bence" der.
Hz. Ebu Zerr (r.a.) ise sinirlenir.
Şöyle der: Sen mi beni tenkit ediyorsun siyah kadının oğlu! Eski bir köle olan Hz. Bilal, sarsılır.
Hayret eder ve şöyle der: Sen mi bunu söylüyorsun ey Ebu Zerr.
Beni annemin rengiyle mi suçluyorsun.
Sen nerede olduğunun farkında değil misin?
Aslında söz bir defa ağızdan çıkmıştı.
Geri gelmezdi ki! Hz. Ebu Zerr bu cümleyi söyleyecek biri değildi. Ama işte, bir an olan olmuştur.

Hz. Bilal Resulullah'ın huzurunda

Hz. Bilal, Resulullah'a (s.a.v.) gider ve "ey Allah'ın elçisi duydunuz mu, Ebu Zerr beni kırdı. Beni annemle ayıpladı. Bana siyah kadının oğlu dedi" der.
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) rengi değişti. Müthiş bir rahatsızlık duydu.
Ebu Zerr (r.a.) da efendimize koşmuş, belki de özrünü beyan edecekti.
İçeri girdi ve selam verdi.
Hz. Peygamber (s.a.v.) o an o kadar hiddetlenmiştir ki, selama cevap verip vermediğini bile bilmiyoruz. Belki dudaklarını tepretmeden cevap vermiştir.
Hz. Ebu Zerr'e döndü ve şöyle buyurdu:
"Ey Ebu Zerr. Sen onu annesiyle mi ayıpladın! Sen öyle bir adamsın ki hâlâ sende cahiliye döneminin kalıntıları var. (Buhari, İman, 22.)
Ebu Zerr (r.a.) ağlamaya başladı.
Resulullah'ın (s.a.v.) yanına gelip oturdu.
Şöyle seslendi: "Ey Allah'ın elçisi benim için bağışlanma dile. Allah'ın beni affetmesi için dua buyur."
Sonra Ebu Zerr (r.a.) kalkar ve Hz.
Bilal'in evine gider. Kapının yanında yere uzanır. Başını toprağa koyar. Hz.
Bilal gelince, kapısının önünde yere uzanmış olan Ebu Zerr'i (r.a.) görür.
Ne bu hal deyince, Ebu Zerr (r.a.) der ki: Bilal! Kardeşim, ben seni annenle kınadım. Hata ettim. Sen o ayaklarınla başıma basmadıkça, ben kalkmayacağım. Bu başa o ayak basmalıdır. Basmalı ki, o baştan çıkan söz affedilsin.
Hz. Bilal (r.a.) ağlar. Hayır der, kalk kardeşim. Senin başına basmayacağım, ben seni affettim. Kuran-ı Kerim, Sahabeyi işaret ederken buyurur ki: "Allah kalplerini birleştirmiştir. Halbuki sen bütün yeryüzünü harcasaydın onların kalbini bir araya getiremezdin." (Enfal, 63)
Kimimiz beyaz, kimimiz sarı, kimimiz siyah, kimimiz kırmızı. Ne fark eder ki. Tümümüz Hz. Adem'in çocukları değil miyiz? Hangimiz hangimizden farklı ki. Mezarda ırkımızdan, rengimizden, aşiretimizden sorgulanmayacağız.
İmanımızdan ve amelimizden sorgulanacağız. Allah katında en şerefli olanımız, takvalı olanımız değil mi (Hucurat, 13) daha ne zamana kadar boş şeylerle övünecek veya yerineceğiz.
Bize mürşit olarak Yüce Kuran ve Allah'ın Nebisi Hz. Muhammed (sav ) yetmiyor mu?

***

Zalimler ayağınızı denk alın! Şu gelen Hz. Muhammed'dir (s.a.v.)
Ve dünyanın zalimleri,
Ve dünyanın diktatörleri,
Ve dünyanın ölüm bezirgânları, halkları kobay gibi gören cellatları,
Ve dünyanın bütün haram yiyenleri, haramzadeleri,
Ve dünyanın bütün menfaatine tapınan; ilkesiz, çıkarıcı sahte inananları, sahte inançsızları, sahte Müslümanları, sahte Yahudileri, sahte Hıristiyanları, sahte ateistleri!
Özetle, inançlarını veya inançsızlıklarını menfaate çeviren her kesimin ilkesiz şarlatanları,
Ve ey İslam'ı ve Müslümanları her şartta çirkin, terörist, kötü ve hor göstermeye çabalayan dünyanın her bölgesindeki hâkim unsurları,
Ve ey her zaman zalimin yanında saf tutan menfaat tüccarları,
Ve ey haksız bile olsa güçlüye sürekli alkış tutan insanların yüz karaları,
Ve ey çekemeyen kıskanan, kıskançlık ateşi imanına galebe çalan, insanları hakka ve hakikate, insanları; Allah'a, Kuran'a ve Hz. Resul'e (s.a.v.) çağıracağına kendi inisiyatifine ve arkadaş grubuna çağıran,
Ve ama iki metre ötesini göremeyecek kadar basiretsiz olan aldanmış insan! Ve tüm insancıklar ve insaftan vicdandan, merhametten, affedicilikten, toleranstan, tatlı dilden, sıcak yürekten nasip olmamış olanları ayağınızı denk alın, şu gelen Hz. Muhammed'dir (s.a.v.).

 

Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Zikirle arınma zamanı (19.07.2024)
  Ticari ahlakımızı sorgulayalım (12.07.2024)
  Başka Türkiye yok (05.07.2024)
  Hangi kurtarıcıyı arıyorsunuz? (28.06.2024)
  Hz. Aişe, Peygamber Efendimizle evlendiğinde kaç yaşındaydı? (21.06.2024)
  Gençlerle hasbihal ettim (14.06.2024)
Sayfa Başı
27.07.2024 Ezan Vakitleri
?msak : 04:01   ?kindi : 17:11
G?ne? : 05:48   Ak?am : 20:33
??le : 13:16   Yats? : 22:12
      Duyurular
19.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Zikirle arinma zamani" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devam?...
12.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Ticari ahlakimizi sorgulayalim" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilir
Devam?...
05.07.2024
Hocamizin bu haftaki gazete de "Baska Türkiye yok" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsiniz.
Devam?...
      Ziyaret?i
                   Say?s?
Aktif : 3364
Bug?n : 4354
Bu Ay : 292664
Bu Yil : 2130063
Toplam : 185203678
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini S?zl?k