Yüce Allah kadını erkek için, erkeği de kadın için yaratmıştır. Kadın ve  erkek birbirini tamamlar. Evlenerek hem kendilerini gayrimeşru ilişkilerden  korur ve hem de hayırlı nesillerin devamını sağlarlar. Birbirleriyle sükûnet  bulurlar.
 Bunun dışında her türlü yakınlaşmayı İslam yanlış bulur. Elbette ki bu yanlışlar  içinde çirkinliği, rezilliği ve onursuzluğuyla sınır tanımayanı ise; 'pedofili'  olarak adlandırılan çocuklara yönelik tacizdir. Hiçbir gerekçe bu rezilliği  meşru saymaz. Bu rezilliğin, suç ve günahına bulaşmış insanı da İslam anlayışla  karşılamaz. Bu tür insanlar tecrit edilmeli, gereken cezayı almalı ve hukuktan  da gizlenmemelidir. Bilindiği ve tespit edildiği anda gereken ahlaki ve hukuki  kanallar çalıştırılmalıdır.
 Çocuk tacizi ve bu tacizin akabinde çocukların öldürülmesi ise olayın bambaşka  bir yöne taşınmasıdır. Onursuzluğa bir de cinayet eklenmiş  oluyor. Aileler perişan olduğu gibi, toplumun vicdanı ayaklanıyor ve masum  çocuklar, hiçbir şeyin farkında olmadıkları günahsız yaşlarında bir rezilliğin  kurbanı olabiliyor.
 Öteden beri bu konuda her yazdığımda, pedofili ve çocuk cinayetlerine en ağır  cezanın verilmesi gerektiğine inandığımı ifade etmişimdir. Bu konuda aynı  noktadayım. İdam dahil olmak üzere.
 Pedofili belki bir hastalık, belki bir onursuzluk, rezillik, suç ama bütün  bunların yanı başında toplum vicdanını yaralayan en sarsıcı günahlardan biridir  veya en öndeki günahıdır. Günahsız, masum ve savunmasız çocukları katledenler,  semanın ve yerdekilerin azabına müstahaktırlar.
 
  BÜYÜKLERDEN BAZI HATIRLATMALAR
 
 
 Yıllarca  düşmanı dışarıda aradım. Yıllar sonra anladım ki düşmanım karşımda değil,  içimdeymiş, en büyük düşmanım meğer azgın olan nefsimmiş.
 
 Ya  Rabbi! Kurbanın olayım mahşerde beni hesaba çekip de âlemin huzurunda rezil ve  rüsva etme! Açığımı ortaya koyma. Cennette senin cehennem de. Dilersen beni  cennete, dilersen cehenneme koy. Ama beni cehenneme atacaksan da ne olur hesaba  çekmeden cehenneme at.
 Hayır, ey kul ben hesaba çekmeden karar vermem diyorsan ne olur beni  peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) yanında hesaba çekme. Utanırım. O'nun  yanında hesaba çekilmekten haya ederim. Hem bunca günah işleyeceğim ve hem de  O'nun ümmeti olduğumu söyleyeceğim. Utanırım. Mahcup olurum. O'nun yüzüne  bakamam.
 
 Ya  Rabbi! Seni idrak etmekten aciz olmak seni idrak etmektir.
 
 Ya  Rabbi seni hakkıyla bilemedik. Marifetine varamadık.
 
 Ya  Rabbi sana hakkıyla kulluk edemedik. Kulluğuna varamadık.
 
  BABA VE ANNELER! ÇOCUKLARINIZ  NEREDE?
 Babalar ve anneler çocuklarını eğitme konusunda ciddi açıklar veriyorlar.  Çocukların geleceğini, sağlığını, eğitimini önemseyen aileler geleceklerinin  önündeki belalar konusunda gerekli ikazları maalesef ihmal ediyorlar.
 Şiddet hareketlerine bulaşan gençlerin birçoğunun ailelerinden kopuk oldukları  görülüyor. Birçok baba ve anne evlatlarından uzun yıllardır haber alamadıklarını  belirtiyor, evlatlarının avuçlarından uzaklaştıklarını ifade ediyorlar. O halde  yanlış giden bir şeyler var.
  Aileler çocuklarını sadece üniversiteye göndererek sorumluluklarını yerine  getirmiş olamazlar. Çocukları kimlerle irtibatlı, neler yapıyor, kimlere meyilli,  nerelere gidip geliyor gibi bütün  soruların cevaplarını aileler bulmalı. Araştırmalı. Ev arkadaşlarını sordurmalı.  Kaldıkları evleri incelemeli bu konuda gerekli yerlerden gerekirse yardım  almalıdırlar.
 Sevgiyi, yardım severliği, kardeşliği, vicdanlı davranmayı, konuşarak anlaşmayı,  ülkeyi sevmeyi, dengeli bir din eğitimini mutlaka evlatlarımıza aşılamalıyız.  Çok iyi bir aile terbiyesi, sıcaklığı gören gençlerin kendilerini şiddetten uzak  tuttuklarını, en azından bu konuda hassas davrandıklarını görebiliyorum.  Anneler- babalar lütfen görev başına; kötülerden önce siz çocuklarınıza kucak  açın ve çocuklarınıza ulaşın. Çünkü ey aileler, sizler herkesten birkaç adım  öndesiniz.
 
  ÖRNEĞİMİZ HZ. PEYGAMBER  (S.A.V.) OLMALI
 Çağımızda örnekliğe 'rol  model' adını veriyorlar. Görüşlerinde, ahlakında, yaşantısında gıpta  ettiğiniz ve kendisiyle aynileşmeye çalıştığınız  kişi sizin için rol model, yani örnektir.
 Bir Müslüman için örnek elbette ki Hz. Resul'dür (s.a.v.). Kuran-ı Kerim bunu; 'leked  kane Leküm fi Resululillahi üsvetün hasenetün'- 'Şüphesiz, sizin için Allah'ın  peygamberinde güzel bir örnek vardır. (Ahzab, 21)' ayetiyle haber veriyor.
 İslam âlemindeki derin uçurumların, savrulmaların çoğunun altında bu ayeti  işletmeme hastalığı vardır. Çünkü herkes imamını, önderini, hocasını, üstadını,  mürşidini örnek alıyor. Bu daha cazip veya rahat geliyor gibi. Halbuki imamların  da, önderlerin de, hocaların da, üstat ve mürşitlerin de Hz. Peygamber'le  (s.a.v.) aynileşmesi gerekirdi. Cemaatlerine ve tabilerine bunu demeleri  gerekmiyor mu? (Öyle değiller demiyoruz, öyle olmalılar diyoruz.)
 Ve önderler, önde gidenler, arkalarındaki cemaate dönüp bizi değil, Allah'ın  Resulünü önder, imam, lider ve kurtuluş yolu  bilin. O'na tabi olun, kalbi bey'atınızı O'na yapın. Bizler sizi O'na  yönlendiren birer işaret taşıyız. Yüce  Rabbin izniyle; merkez  O, kurtarıcı O, sevgili O, Resul  O, şefaat merkezi O, Rabbin yanında  nazı olan O, insan ve cinnin nebisi  O, hüsrana uğratmayacak dost  O, tabi olanları cennet yoluna koyan  O. Şefaat merkezi O, sünnetin sahibi  O, her hareketi dinin emri olan  O, bize annemiz ve babamızdan daha  sevgili olan O.