Günün Sözü :

prednisolone online

buy prednisolone 5mg uk

clomid uk sale

clomid manchester click clomid uk pct

amoxicillin insurance coverage

amoxicillin clavulanate insurance redirect amoxicillin 500mg insurance

amitriptyline nerve pain relief

nerve pain amitriptyline

abortion pill philippines

medical abortion ph blog.halan.se abortion philippines

prednisolone weight gain

buy prednisolone liquid read prednisolone without prescription

abortion pill

usa buy abortion pill
Dünya bir mezradır; ek ve mahsulünü al, muhafaza et. (Bediüzzaman)
18.08.2017 - Kaynak


Oryantalistlerden din öğrenmek


Bizim düşünürlerin ve bazı ilahiyatçıların en zayıf noktası budur. Gayrimüslim düşünürlerin, İslam'la ilgili eleştirel bakışından etkilenip, bu görüşleri kendi görüşleri gibi takdim etmek. Bunu da objektif bakış açısı iddiasıyla savunuyorlar. Oryantalistlerden din öğreniyorlar. Onların fitnelerini İslam ümmeti arasında yayıyorlar.
Öncelikle objektiflik ile akılla bakmak ve şartlanmışlık arasında ciddi bir fark olduğunu belirtmek lazım. Bir dine mensup olan kişi, iman eden bir insan iman ettiğine teslim olur. Bu teslimiyet olmadan mümin olamaz. Şimdi ahiret, cennet, cehennem gibi fizik ötesi âlemle ilgili Kur'ani beyanları kabul etmeyen iman etmiş olur mu? Burada objektiflik işlemini nasıl işletecek. İman ettiği kitapta anlatılanı aklına soracak, aklı yok derse iman etmeyecek. Bunu da bilim adamı tavrıyla izah edecek.
İman etmekle akıl etmek, tefekkür etmek, şartlanmamak ayrı şeylerdir. Aklı olmayanın dini de olmaz sözü; akıl hastaları için konulmuş bir kriter değil elbette.
Ancak bizdeki görüntü bu ölçekte makul bir kopyacılık dahi değildir. Körü körüne bir taklit var. Nasr ebu Zeyd, Ebu Reyye, Hasan Hanefi, Ferec Fude ve benzeri zevatın bazı hususlardaki akıl tutulması fikirleri, Kur'an'a tarihsel bir pencereden bakışları, hatta bazı ayetlerden şüphe etmeleri, bazı sahabe hakkındaki bilimsel çalışmaları hiçleyen ve iftira mahiyetindeki değerlendirmeleri bu ümmete mensup olan birer din âlimi vasfıyla örtüşebilir mi?
Bu ümmetin içinden çıkan bazı ilahiyatçıların ciddi bir iman krizinde olduklarını ibret ve üzüntüyle müşahede ediyoruz. Neye inanacaklarının, nasıl inanacaklarının, öğrencilerine nasıl bir miras bırakacaklarının farkında olmadan geçip gidiyorlar. Hem kendilerini ve hem de kendilerini dinleyenleri inanç hezeyanına savuruyorlar.
Klasikleşmiş ve ama ileride de çok sorulacak şu soruyu maalesef biz de sormak zorundayız: Hangi din doğru? Oryantalistlerin ve İslam coğrafyasında siyasal-sosyal savrulmalarla en kötü dönemini yaşayan halkları, diniyle sorgulayan modernistlerin takdim ettikleri dini mi?
Bu geçiş döneminin sihrine ve kompleksine kahredici bir teslimiyetle teslim olmuş kişilerin takdim ettikleri sorunlu, kompleksli, inkârcı, benmerkezci, hormonlu dini mi doğru, yoksa; Kur'an ve sahih sünneti merkeze koyup ümmetin bin yıllık mirasını, ahlakını, fıkıh, akıl, hikmet ve edebi harmanlayan komplekssiz dini mi doğru?
Seçkinlerin, iman edeceğine taksit taksit iman edenlerin, aklının almadığını hurafe kabul eden ve mensup olduğu ümmetten ve coğrafyadan her gün biraz daha uzaklaşan şımarıkların takdim ettikleri din mi doğru din?
Önce Ebu Hureyre (r.a.) gibi sahabeyi, Hz. Aişe (r.a.) gibi erişilemeyen muhteşem hayatları, sonradan sahabenin genelini, sonra İmam Buhari gibi her sokak, ev ve caddede konuşulan Resulullah'ın hadis mirasını zapt altına alan ilim erbabını gözden düşürmeye çalışan ve sonra da "şu ayetler Kur'an'dan silinmeli" diyen iman, hikmet ve kültür hırsızlarına karşı durmak elzem değil mi?
Batılıların en insaflıları dahi Hz. Peygamber'den (s.a.v.) şüphe ve rahatsızlık içinde değiller mi? Bu zevatın kitaplarını terceme etmek, yaymak, okunur kılmak, onlara biat derecesinde öğrencilik yapmak kişide Müslümanlık emaresi bırakır mı?
Ya bizimkilerin! İçimizdeki oryantalistlerin; Bu yüksek voltajlı kompleks, aşağılık duygusu ile Hz. Peygamber'e (s.a.v.) ve sahih hadislere karşı gösterdikleri hınç ve nefretin sadece akıllı bir eleştirinin sonucu olduğuna inanıyor musunuz? Deve artığı ile dini rencide etmeye çabalayan hasta bir zihniyet, hangi sonuçtan memnun kalacak! Yıktığı şeyin, yarın huzurda önüne çıkmayacağından emin mi? Bunların bir gün bile, herhangi bir hadisi anlamak için kendi alanlarında âlim olanlara baktıklarına şahit oldunuz mu?
Bence herkesin kendini sorgulama zamanıdır. Gördüğü her rivayeti hadis zannederek eleştirilmez zanneden ve ama hadis metodolojisinden mahrum olan insanlarımız da; hadise, mezhep âlimlerine, hadis ulemasına bir oryantalistte dahi görülmeyen bir kin ve nefretle saldıran akıl, ilim ve içtihatları kendilerinden mülhem yerli oryantalistler de... Hepimiz kendimizi yoklamalıyız.


Paylaş : Facebook'a Paylaş Twitter'a PaylaşMyspace'e PaylaşDelicious'a PaylaşFriend Feed'e PaylaşTechnoratiye PaylaşDigg'de Paylaş




Diğer Yazılarımdan Bazıları
  Üzülme, Allah bizimle beraberdir (10.10.2025)
  İslam, savaşta bile çocuk ve kadınları öldürmeyi yasaklar (03.10.2025)
  Hazreti İbrahim diyalektiği (26.09.2025)
  Kalbinizi yoklayın (19.09.2025)
  Yitirdiğimiz manevi değerler (12.09.2025)
  O’nu anlamak (05.09.2025)
Sayfa Başı
10.10.2025 Ezan Vakitleri
İmsak : 05:39   İkindi : 16:05
Güneş : 07:03   Akşam : 18:39
Öğle : 12:56   Yatsı : 19:58
      Duyurular
10.10.2025
Hocamizin bu haftaki gazete de "Üzülme, Allah bizimle beraberdir" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabil
Devamı...
03.10.2025
Hocamizin bu haftaki gazete de "Islam, savasta bile çocuk ve kadinlari öldürmeyi yasaklar" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin inte
Devamı...
26.09.2025
Hocamizin bu haftaki gazete de "Hazreti Ibrahim diyalektigi" yazisi çikti. Yazinin tümünü sitemizden veya gazetenin internet sayfasindan okuyabilirsin
Devamı...
      Ziyaretçi
                   Sayısı
Aktif : 1294
Bugün : 21006
Bu Ay : 215993
Bu Yıl : 3998105
Toplam : 190404599
* 01.01.2011 Tarihi itibari ile
      Dini Sözlük