Kul hakkını ihlale sebep olan gıybet sahibinden helallik alınmadığı takdirde kişinin amellerini yakıp kül eder. Boş sözlerle, dedikodularla orucunuzu zedelemeyin
Yüce kitabımız Kur'an gıybet ve iftiradan sakındırmıştır. Bunu tanıtmayı ve belirlemeyi de efendimize bırakır. Bir gün Hz. Aişe, kuması olan Hz. Safiye hakkında "kısa boylu kadın" tarzında bir tarif kullanır. Hz. Peygamber (sav) bu tanımlamadan rahatsız olur. Şöyle buyurur: "Aişe! Sen öyle bir söz söyledin ki şayet bu söz denize karışsaydı, onun suyunu bile bozardı." Söze dikkat edin, denizi bile kirletirdi. Hz. Aişe, merakla sorar; ve "Ama ben iftira atmadım. Onun fiziğini tarif ettim" dese de Hz. Peygamber (sav) bunu kabul etmez ve şöyle açıklar: Onun yüzüne karşı söylediğinde onu rahatsız edecek olan şeyi onun arkasından söylersen, buna gıybet denir. Sen onda olmayan bir şeyi söyleseydin bunun adı iftira olurdu.
Hz. Peygamber (sav) daha sonra Miraç'ta gördüğü şu manzarayı aktarır: "Ben Miraca çıktığımda bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan insanlar gördüm. "Bunlar da kim?" diye sordum. Bunlar, insanların namus ve şereflerini arkalarından çekiştiren insanlardır, diye bana bilgi verdiler. Ramazan ayında özellikle sosyal medyada yaygın olan boş sözlere, lakırtılara, dedikodulara, boş boğazlıklara itibar etmeyin. Kendinize yazık etmeyin. Ramazanınızı bozmayın. İftardan önce iftar etmeyin. Bilmediğinizin peşine takılmayın. Tuzağa düşmeyin.
"ALLAH'IM, ÜMMETİMİ KORU, ÜMMETİME ACI!"
İbni Amr ibni As (ra) anlatıyor:
Bir gün Resulullah (sav), Hz. İbrahim (as) hakkındaki şu ayeti okudu:
"Rabbim! Bu putlar insanların çoğunu yoldan çıkardılar. Artık kim bana uyarsa bendendir; kim de bana karşı gelirse, elbette Sen çok bağışlayan, koruyup gözetensin." (İbrahim 14/36)
Ardından Hz. İsa'nın (as) Kur'an'daki şu sözlerini söyledi:
"Onlara azab edersen, onlar zaten Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, elbette Sen güç ve kudret sahibi, her şeyi yerli yerince yapansın." (el-Maide 5/118)
Daha sonra Peygamber Efendimiz (sav) ellerin açtı:
"Allah'ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!" diye dua etti ve ağladı. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ Hz. Peygamberin neden ağladığını bilse de sırf Peygamberinin dilinden duyulsun diye Cebrail'e emretti.
- "Cebrail (as) git Muhammed'e ve niçin ağladığını sor", buyurdu.
Cebrail de (as) ona geldi ve niçin ağladığını sordu. Resulü Ekrem (sav) ümmeti için duyduğu endişe yüzünden ağladığını söyledi. Onların azaba düşeceği endişesinden ağladığını söyledi. Zaten Allah-u Teâlâ onun ne için ağladığını çok iyi bilmekteydi. Cebrail (as) aldığı cevabı Allah-u Teâlâ'ya iletince, Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:
- "Cebrail! Muhammed'e git ve ona; Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek. Sen razı olacaksın. Bunu dediğimi söyle!" (Müslim, İman, 346)
BİR SEVAP
Sabah namazının farzı ve sünneti
"Sabah namazının iki rekât sünneti dünyadan ve içindekilerden hayırlıdır" "Kim sabah namazını kılarsa Allah'ın zimmetindedir" Sabah namazı meleklerin hazır olduğu meşhud (şahitli) namazdır. Aman ihmal etmeyiniz.
BİR AYET
Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.
(Bakara 183)
BİR HADİS
"Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder."
(Buhari, İman)
SORU - CEVAP
1 Gıybet, küfür etmek, kötü söz söylemek orucu bozar mı?
Bu saydıklarınızın hepsi kötü ahlakın çeşitleridir. Oruçlu olana veya olmayana haram kılınmıştır. Peygamberimiz "Gıybeti ve yalanı bırakmayan kişinin orucuna Allah'ın ihtiyacı yoktur" buyurur. Bütün bunlarla beraber saydıklarınızın hiçbiri orucu bozmaz. Belki manevi faydasını engeller.
2 Kadınlar özel günlerinde oruç tutabilirler mi?
Hz. Peygamber regl günlerinde kadınların oruç tutmayacaklarını ifade buyurmuştur. Bu, kadınlar için bir rahatlıktır. Daha sonra tutmadıkları günleri kaza ederler.
3 Ramazan ayı ertelenir mi?
Ramazan ayı Kur'an-ı Kerim'de belirlenmiş bir aydır. Kur'an'ın indiği aydır. Oruç bu ay içinde emredilmiştir. Bakara suresinin 185. ayeti şöyledir: "Ramazan ayı içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren açık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran kitap olan Kuran'ın indirilmiş olduğu aydır. Sizden kim bu aya erişirse onda oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar..." Bu nedenle ramazanın herhangi bir zaman dilimiyle değiştirilmesi söz konusu olamaz.